-
1 شيخ
Iشَيْخ1. senatörAnlamı: senato üyesi2. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin3. dayıAnlamı: bir kimsenin kayırıcısı olan, sözü geçer kimse4. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar5. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş6. komutanAnlamı: bir asker topluluğunun başı7. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış8. kumandanAnlamı: komutan, önder9. liderAnlamı: yönetimde gücü ve etkisi olan kimse, önder, şef10. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin11. başbuğAnlamı: eski türklerde baş, başkan, komutan12. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş13. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimse14. bey15. başkan16. bayAnlamı: bey yerine kullanılan bir ünvanIIشَيَّخَyaşlanmakAnlamı: yaşı ilerlemek -
2 هرم
IهَرَّمَkıymakIIهَرَم1. ihtiyarlıkAnlamı: yaşlılık2. yaşlılıkAnlamı: yaşlı olma durumuهَرَمَkıymakIVهَرِم1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar3. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş4. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış5. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin6. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş7. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimseVهَرِمَkocamakAnlamı: yaşı ilerlemekVIهَرْمkıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi -
3 جل
Iجَلّ1. ulvîAnlamı: yüce2. büyükIIجُلّ1. ekseriyetAnlamı: çoğunluk, çokluk2. yasemin3. birçokAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz4. birçoğuAnlamı: oldukça çok, sayısı belirsiz5. azamîAnlamı: en büyük, en yüksek, en çokجِلّ1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar3. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş4. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış5. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin6. uluAnlamı: erdemleri bakımından çok büyük7. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş8. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimse9. büyük -
4 عجوز
عَجُوز1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar3. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş4. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış5. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin6. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş7. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimse -
5 مسن
Iمُسِنّ1. kartalozAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin2. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar3. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş4. kartAnlamı: gençliği ve körpeliği kalmamış5. pimpirikAnlamı: yaşlı, güçsüz6. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin7. yaşlıAnlamı: yaşı ilerlemiş8. ihtiyarAnlamı: yaşlı kimseIIمِسَنّ1. masat2. bileği -
6 год
м1) yılсо́лнечный год — güneş yılı
бюдже́тный год — bütçe yılı
до́лгие / мно́гие го́ды — yıllar yılı
в э́том году́ — bu yıl
два ра́за в год — yılda iki kez
раз в два го́да — iki yılda bir
ко́нкурс э́того го́да — bu yılki yarışma
за свои́ се́мьдесят три го́да — yetmiş üç yıllık ömründe
2) yaşему́ со́рок два го́да — kırk iki yaşındadır
ра́зница в года́х — yaş farkı
в твои́ го́ды он уже рабо́тал — senin yaşındayken çalışıyordu artık
3) в соч.в пятидеся́тые го́ды — (bin dokuz yüz) ellilerde, ellili yıllarda
в конце́ пятидеся́тых годо́в — ellilerin sonlarında
Ту́рция пятидеся́тых годо́в — 1950'ler Türkiye'si
••в года́х (о возрасте) — yaşlı, yaşı ilerlemiş
бе́з году неде́ля — dün bir bugün iki
год от году / года — yıldan yıla
Но́вый год — yeni yıl, yılbaşı
с Но́вым го́дом! — yılbaşı bayramın(ız) kutlu olsun!
-
7 well on in years
adj. yaşlı, yaşı ilerlemiş -
8 well on in years
adj. yaşlı, yaşı ilerlemiş -
9 bejahrt
( geh) yaşını (başını) almış, yaşı ilerlemiş;ein \bejahrter Mann yaşını (başını) almış bir adam -
10 hochbetagt
hochbetagt ['--'-] adjyaşı ilerlemiş -
11 antiquated
antika olmus, eski, modasi geçmis; yasi ilerlemis, yasli
См. также в других словарях:
yaşını başını almak — yaşı ilerlemiş olmak Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçları iki türlü olmak — yaşı ilerlemiş bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşlı — 1. sf. Yaşla dolmuş (göz) Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı. Ö. Seyfettin 2. sf. 1) Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse) Kendisi de ilkin yaşlı bir kadın almayı düşünmüş idi. M. Ş. Esendal 2) is. Yaşı ilerlemiş kimse Bu yaşlıları kapısının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göçkün — sf., hlk. 1) Göçecek duruma gelmiş Göçkün bir ev. 2) Göçebe 3) Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kocalık — is., ğı 1) Bir kadına koca olma durumu 2) Yaşı ilerlemiş olma durumu Birleşik Sözler karı kocalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş bebek — is., ği 1) Genellikle alçı vb.nden yapılmış oyuncak bebek 2) Yaşı ilerlemiş olmasına karşın genç görünen kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller taş bebek gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşını almak — 1) yaşı ilerlemiş olmak 2) deneyim kazanmış olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜHENPİR — f. Yaşı ilerlemiş. Çok yaşlı, ihtiyar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
abıhayat içmiş — yaşı çok ilerlemiş olmasına karşın genç görünen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat on bir buçuğu çalmak — yaşı çok ilerlemiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadınnine — is. 1) Büyük anne 2) Yaşı epey ilerlemiş kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük